Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet Ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına Dair Tüzük
BİRİNCİ KISIM KAPSAM
İKİNCİ KISIM Velayet I Ana ve baba vazifelerini yapmadıkları veya yapamadıkları takdirde alınacak tedbirler
II Velayetin nezi halinde haber verme
III Evliliği sona eren ana ve babanın çocuğun mallarını hakime bildirme yükümlülüğü
Madde 4– Evliliğin sona ermesi halinde, velayet hakkını kullanma yetkisine sahip bulunan ana veya baba, sona erme tarihinden itibaren dört ay içinde, Medeni Kanunun 279 uncu maddesi gereğince küçüğün mevcudu ile alacak ve borçlarını bir deftere ayrı ayrı yazarak sulh hakimine bildirmeğe mecburdur. ______________ (1)3/12/2001 tarihli ve 4722 sayılı ‘Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun 22 nci maddesi ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda öngörülen tüzük ve yönetmeliklerin 1/1/2001 tarihinden itibaren bir yıl içinde çıkarılacağı ya da yürürlükteki tüzük ve yönetmeliklerde gerekli değişiklikler yapılacağı, bu düzenlemeler yapılıncaya kadar yürürlükteki tüzük ve yönetmeliklerin Türk Medeni Kanununa aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği hükme bağlanmıştır.Daha sonra, 21/7/2003 tarihli ve 2003/5960 sayılı ‘Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasınına İlişkin Tüzük’ün 58 inci Maddesi ile 24/7/1965 tarihli ve 6/5100 sayılı Tüzük yürürlükten kaldırılmış ise de, aynı Tüzüğün Geçici 1 inci Maddesi; ‘Bu Tüzüğün yürürlüğe girmesinden önce ölmüş olan mirasbırakanlar hakkında 24/7/1965 tarihli ve 6/5100 sayılı ….’ Tüzüğün mirasla ilgili hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağını hüküm altına aldığı için, bu Tüzük Külliyattan çıkarılmamıştır. 1724 Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru ve evliliğin mahkeme hükmü ile sona ermesi halinde hükmü veren asliye mahkemesi, hüküm kesinleştiğinde, keyfiyeti, hayatta kalan veya velayet hakkını kullanma yetkisi kendisine tevdi olunan ana veya babanın ikametgahı sulh hakimine derhal haber verir. Keyfiyeti bu suretle haber alan sulh hakimi, birinci fıkrada gösterilen yükümlülüğün süresi içinde yerine getirilmemesi halinde, Medeni Kanunun 285 inci maddesine göre gerekli işlemi yapar. IV Velayetin sona ermesi halinde yapılacak işlem
ÜÇÜNCÜ KISIM Vesayet BİRİNCİ BÖLÜM Haber verme yükümlülüğü I Ölüm halinde Nüfus memuru tarafından
II Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle hacri gerektiren hallerde
III Boşanma kararının çocukların durumu hakkında tamamlanması veya değiştirilmesi halinde
IV Hükümlülük halinde
V Nesebi sahih olmıyan bir çocuğun doğumu halinde
İKİNCİ BÖLÜM Vasi tayini I Deftere kayıt
II sayılı kanunun uygulanması halinde Vasi tayin edilecek kimseler
Madde 12– 6972 sayılı Korunmaya Muhtaç Çocuklar hakkındaki Kanun ile25 Nisan 1964 gün ve 225 sayılı Kanun gereğince sulh hakimi, çocuğa belli bir şahıs tarafından bakılmasına veya çocuğun bir aileye verilmesine yahut bir müesseseye konulmasına karar verirse, 1726 hakim, aldığı tedbire göre, çocuğu verdiği şahsı, ailenin içinde uygun gördüğü kimseyi, müessesenin müdürünü – vasilik niteliğini haiz bulundukları takdirde – tercihan vasi tayin eder. Bu çocuklardan bir şahsa veya aileye tevdi edilenlerin çocuk yuvası veya yetiştirme yurtlarından birine yerleştirilmesine karar verilmesi yahut çocuk yuvasına verilenlerin yetiştirme yurduna devrolunması halinde hakim, eski vasiningörevine son vererek yeni müessese müdürünü vasi tayin edebilir. Çocuğun, çocuk yuvasından yetiştirme yurduna devredildiği, çocuk yuvası müdürü tarafından derhal sulh hakimine haber verilir. Hakim, yetiştirme yurtlarında ilk öğretimini bitirerek 6972 sayılı Kanunun 15 inci maddesinde zikredilen müessese ve şahıslara verilen çocuklara, Medeni Kanun hükümlerine göre uygun göreceği diğer bir kimseyi vasi tayin eder. Reşit olmayan çocuğun yetiştirme yurdundaki öğretiminin sona erdiği, yurt müdürü tarafından derhal sulh hakimine haber verilir. Yukarıdaki fıkralar uyarınca müessese müdürünün vasi tayin edilmesi halinde, müdürün vesayet görevi Medeni Kanunun 389 uncu maddesi gereğince çocuğun infak ve terbiyesine itinaya inhisar eder. Küçüğün mallarının idaresi görevi, müessese müdürüne, ancak bu şahsın muvafakati ile verilebilir. Müesseseye konulan çocuğun malları varsa ve müessese müdürü malları idare görevini kabul etmezse, bu malları idare etmek üzere Medeni Kanunun 363 üncü maddesi uyarınca başka bir veya birkaç vasi daha tayin olunur. Hakimin nezareti
III Diğer kanunlardaki tedbirler
IV Vasiliğe istekli olanların önceden tesbiti
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Vesayetin idaresi I Defter tutma
Madde 16– Tayin olunan vasi ilk iş olarak vesayet altındaki kimsenin mallarının defterini tutarak tayininden itibaren bir ay içinde iki nüsha halinde sulh mahkemesine verir. Vasi, deftere, vesayet altındaki kimsenin mallarının nev'ini, adedini ve muhammen kıymetlerini sıra numarası altında kaydeder. Gayrimenkul malların tapu kayıtları ve bu malları takyit eden ayni haklar da ayrıca gösterilir. Defter,sulh hakimine verilir. Hakim, usulüne uygun ve doğru olarak düzenlendiği kanısına vardığı takdirde defterin bir nüshasını tasdik ederek vasiye verir; diğer nüshasını dosyasında saklar. Hakim, defterde yazılan malların iyi tarif edilmediği, kıymetlerinin takdirinde yanlışlık yapıldığı veya eksik yazıldığı düşüncesine varırsa, bunları, nezareti altında tamamlattırır. Birinci fıkrada gösterilen süre içinde defterin düzenlenmesine engel olan haller mevcut ise, vasi, keyfiyeti sulh mahkemesine bildirerek mühlet ister. Vasinin mehil isteği mahkemece uygun görüldüğü veya tevdi olunan defter usulüne uygun bulunmadığı takdirde, defteri tamamlamak veya yeniden düzenlemek için vasiye bir mehil verilir. Bu mehil kesindir. Bu süre içinde de defter tamamlanmaz veya usulüne uygun şekilde düzenlenmezse, vasi hakkında fahiş ihmal sebebiyle Medeni Kanunun 427 nci maddesine göre işlem yapılır. Defter düzenlemede zorluklara uğrayan vasi talimat vermesi ve yardım etmesiiçin sulh hakimine başvurabileceği gibi; sulh hakimi de vasiye icap eden gerekli talimatı verir ve yardımı yapar. Vesayet altındaki kimsenin malları mevcut değilse, vasi birinci fıkradaki süre içinde, durumu sulh hakimine yazılı olarak bildirir. II Vesayet altındaki kimsenin mevcudunun ve gelirinin ihtiyaçlarına yetip yetmediğinin tesbiti
III Mallar hakkında yapılacak işler Genel olarak
Madde 18– Vesayet altındaki kimsenin malları hakkında, duruma göre, Medeni Kanunun 384, 385, 386, 387 ve 388 inci maddeleri hükümleri uygulanır. Yukarıki fıkra gereğince işleme tabi tutulmayan eşya muhafaza olunur. Senetler, kıymetli eşya, önemli vesikalar ve buna benzer şeyler, sulh hakiminin nezareti altında, emin bir yere konur. Bunların böyle muhafazası vesayet işlerinin görülmesine mani teşkil ediyorsa, icabında vasiden teminat alınarak kendisine de verilebilir. Küçüğe ait paralar 4947 sayılı Türkiye Emlak Kredi Bankası Kanununun geçici 6 ncı maddesi gereğince Türkiye Emlak Kredi Bankasına, mezkür geçici maddeye göre devir muamelesi yapıldıktan sonra, şubeleri bulunan yerlerde Türkiye Emlak Kredi Bankasına, bu bankanın şubesi bulunmayan yerlerde T.C. Ziraat Bankasına yatırılır. Açık artırma ile satış a Genel olarak
b Açık artırmada usul
Madde 20– Açık artırma, sulh hakiminin idaresi altında mahkeme katibi tarafından yapılır. Hakim, her satışta, vesayet altında bulunanın menfaatlerine uygun olmak üzere, satış şartlarını ve satış ilanlarının nerede ve ne şekilde yayınlanacağını tesbit eder. Satış ilanına, ihalenin, hakim tarafından tasdik ile lüzum ifadeedeceği yazılır. Gayrimenkuller, ticari işletmeler, iktisaden bir gayeye tahsis olunmuş mal toplulukları ve değeri üç bin lirayı aşan menkullerin kıymetleri bilirkişiye takdir ettirilir. Hakim, Medeni Kanunun 388 inci maddesi gereğince gayrimenkulün satılmasına izin verirken ve ihaleyi tasdik ederken, bu kıymeti ve küçüğün menfaatlarını gözönünde tutar. 1729 Menkullerden, üçüncü fıkrada belirtilen kıymette olanların müzayedede en çok artırana temlik olunabilmesi için, hakimin ihaleyi tasdikı şarttır. Satış akdi, ikinci fıkra gereğince, hakimin tesbit edeceği şartlara ve Borçlar Kanununun 225 ve mütaakip maddelerine göre yapılır. Hakim, ihale hakkındaki kararını aynı gün verir. Satış bedelini müşterinin derhal ödemesi gerekir. Hakim, satış bedelinin enaz yarısını derhal ödeyen bir alıcıya, geri kalanını ödemesi için en çok on günlük bir mühlet verebilir. Satış bedeli, aynı gün ve en geç ertesi günü, 18 inci maddenin son fıkrasında gösterilen yerlere, satışa memur kimse tarafından ve hakimin sorumluluğu altında yatırılır. Bedel tamamen ödendikten sonra, satışa memur mahkeme katibi, gayrimenkulün müşteri adına tescili için, hakimin izni ile tapuya derhal tezkere yazar ve tezkereye ihale tutanağının onaylı bir örneğini ekler. Bu yazı, Medeni Kanunun 924üncü maddesi gereğince ayni hakkın doğması için tapu siciline yapılacak tescil talebini ve tescilin hukuki sebebini teşkil eder. IV Hesap verme yükümlülüğü Raporun düzenlenmesi ve tevdii
Madde 21– Vesayet altındaki kimsenin mevcudunun ve gelirinin ihtiyaçlarına yeteceğine sulh hakimliğince karar verilmesi halinde, hakim başka bir süre tayin etmemişse, vasi, her yıl Aralık ayının son günündeki durumu gösterir bir hesap raporunu imza ederek en geç Mart ayının birinci gününe kadar sulh hakimine verir. Raporun bir yıldan kısa sürelerle tevdiine karar verilmesi halinde, hakim,hesabın hangi güne kadarki durumu göstereceğini ve raporun en geç hangi tarihtetevdi edileceğini de kararında belirtir. Rapordaki hesaplarda, hesap devresi içinde alınan mallarla ödenen miktar tafsilatiyle gösterilir; masraf ve gelirin belgeleri rapora eklenir. Hesapların altına, vesayet altındaki kimsenin o andaki serveti kaydedilir. Rapora, vesayet altındaki kimsenin mallarına ait hesaplardan başka bu kimsenin şahsına, ikamet ettiği yere ve küçük ise medeni ve mesleki terbiyesine dair gereği kadar tafsilatlı bilgi de yazılır. Vesayet makamının bir kararının infazı suretiyle yapılan muameleler mevcutsa, bunlara ait kararların tarihleri de raporda gösterilir. Raporun mahkemece tetkik ve tasdikı
Rapor verme yükümlülüğünden muafiyet
Madde 23– Vesayet altındaki kimsenin malı bulunmaması veya tanzim edilen cetvele göre bu kimsenin mevcudu ile gelirinin ihtiyaçlarına yetmiyeceğine buTüzüğün 17 nci maddesi gereğince sulh hakimi tarafından karar verilmesi hallerinde vasinin hesap tutma yükümlülüğü yoktur. Mevcudun ve gelirin ihtiyaçlara kafi gelmediğine mahkemece karar verilmiş olması sebebiyle vasinin hesap tutma yükümlülüğü bulunmayan hallerde, vesayet altındaki kimsenin mevcudu paraya çevrilirse, keyfiyet 16 ncı maddede gösterilen deftere sulh hakimi tarafından şerh olunur. Bu durumda olan vesayet altındaki kimsenin bağışlama vesair yollarla, vakı iktisapları da, iktisap tarihinden itibaren bir ay içinde, deftere işlenmek üzere vasi tarafından sulh hakimine haber verilir. Vasi, haber vermedeki gecikmesinden sorumludur. Vesayet altındaki kimselerin sonradan vukua gelen iktisaplarla mal ve gelir sahibi olması veya mevcudunun ve gelirinin ihtiyaçlarına yeter dereceye ulaşması halinde, sulh hakimi, bir kararla, defter tutmayan vasiye defter tutma ve gerekiyorsa hesap verme yükümlülüğüne, defter tutmakta olup hesap vermiyen vasiye de bundan böyle hesap verme yükümlülüğünü yükler. V Vasilik ücreti
VI Vasinin tasarrufları aleyhine itiraz
VII Bankadaki para hisse senedi ve tahvillerin iadesi
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Vesayetin sona ermesi I Malların teslimi
II Vesayetin sonunda rapor verme
Madde 28– Vesayeti sona eren vasi vazifesi son bulduğu günden itibaren onbeş gün içinde sulh hakimine malların idaresine dair bir rapor verir. Bu rapora, gelir ve giderin her kalemi, ayrı ayrı mahiyeti gösterilerek yazılır. Evvelce verilmiş ve tasdik edilmiş rapor varsa, o rapordan sonraki gelir ve giderlerin rapora yazılması ile yetinilir. Raporda yazılı gelir ve giderden gerekenlerin isbat belgeleri de birlikte verilir. Hakim, hangi kalemlerin belgelerinin verilmesi gerektiğini takdir eder. Yol, yiyecek, giyecek giderleri gibi giderlerin vesayet altındaki kimsenin haline uygun derecede olanlarından belge istenmez. Hakim onbeş gün içinde raporu tetkik ederek bir karar verir. Hakim, raporu doğru bulursa tasdik eder. Noksan görülen cihetler olursa, bunların tamamlanması için vasiye bir mehil verilir. Eksiklikler süresinde tamamlandıktan sonra rapor, hakimlikçe tasdik olunur. Verilen mehle rağmen eksiklik vasi tarafından tamamlanmaz veya vasi birinci fıkrada yazılı süre içinde raporunu vermezse yahut hakim, rapora nazaran, vasinin sorumlu olması gerektiği kanısında bulunursa, bu ciheti, ehliyetini kazanmış olan kimseye veya mirasçılarına yahut yeni vasiye tebliğ eder. Yeni vasi, hakimin tebligatı üzerine eski vasi aleyhine dava açar. DÖRDÜNCÜ KISIM Miras BİRİNCİ BÖLÜM İhtiyati tedbirler I Genel olarak
II Terekenin mühürlenmesi ve defterin tutulması Kapsamı
Madde 30– Aşağıdaki hallerde, sulh hakimi, terekeyi mühürler ve defterini yapar: 1 – Mirasçılardan biri vesayet altına alınmış ise veya alınması gerekiyorsa, 2 – Vekili bulunmıyan bir mirasçının gaybubeti halinde, 3 – Mirasçılardan ve ilgililerden birinin isteği üzerine. Medeni Kanunun 532 nci maddesi gereğince mühürleme ve defter tutma işlemi, tesbit ve muhafaza edilmedikleri takdirde ziyaa uğraması muhtemel olan mallara münhasır olmak üzere uygulanır. Gayrimenkuller deftere yazılmaz. Kütüphane veyapul koleksiyonu gibi tesbiti uzun zamana ihtiyaç gösteren menkullerden mürekkep mal toplulukları, mühürlenmek veya kasa gibi emin bir yere konulmak suretiyle muhafaza edilir. Defterin derhal tutulması kabil olmıyan hallerde, deftere geçirilecek malların zayi olmamasını sağlamak için, terekeye dahil malların tamamının veya birkısmının ölümün akabinde ve engeç on gün içinde mühürlenmesine karar verilebilir. Bu şekilde mühürlenmesine karar verilen malların defterinin derhal yapılması gerekir. 1733 Bazı hallerde eşyanın ölen kimseyle birlikte oturanların kullanılmasına bırakılması gerektiği takdirde, bunlar, mühürlenmeksizin hemen defteri yapılarak o şahıslara bırakılır. Bu takdirde, gerekli görülürse, eşyanın bırakıldığı kimselerden teminat istenir. İhtiyar meclislerinin görevlendirilebileceği haller
Süre
III Terekenin resmen idaresi Resmen idareyi gerektiren haller
Madde 33– Sulh hakimi; 1 – Vekil tayin etmeden gaybubet eden mirasçının menfaati gerektiriyorsa onun hissesi hakkında, 2 – Mirasa istihkak iddia edenlerden hiç biri sıfatını teyit edecek delil gösteremediği yahut mirascı bulunup bulunmadığı şüpheli olduğu takdirde tereke hakkında, 3 – Ölenin bütün mirasçıları malüm olmazsa, keza tereke hakkında, 4 – Medeni Kanunun 470, 498, 526, 528, 534, 535 ve 574 üncü maddelerinin uygulandığı hallerde, mirasın resmen idaresini emreder. Sona erme
IV Vasiyetnamenin açılması Vasiyetnamenin hakime verilmesi
Vasiyetnamenin açılmasında usul
Madde 36– Sulh hakimine verildiği günden itibaren en geç bir ay içinde vasiyetnamenin sulh mahkemesince açılması gerekir. Ancak, vasiyetçinin öldüğüne dair kesin delil mevcut olmadan vasiyetname verilmişse, bu delilin sağlanmasına kadar, vasiyetnamenin açılması geri bırakılabilir. Vasiyetnamenin açılma gününü sulh hakimi tesbit eder. Adresi bilinen veya bilinmesi mümkün olan mirascılar, mahkemece uygun görülecek usul ile vasiyetnamenin açılacağı gün ve saat belirtilerek davet olunur. Bu davet, mirascıların mahkemede hazır bulunmasını mümkün kılacak süreye riayet edilerek yapılır. Sulh hakimi, davet edilen günde gelen mirascılar huzurunda, vasiyetnameyi açar. Davete rağmen hiç bir mirascı gelmemiş olsa dahi vasiyetname açılır. Açılan vasiyetname okunur ve bu durumu tesbit eden bir tutanak düzenlenir ve hakim, zabıt katibi ve hazır bulunan ilgililerce imzalanır. Vasiyetname resmi şekilde düzenlenmemişse, metnine, imzasına ve tarihine dokunmayacak bir yerine, okunduğu tarih yazılmak ve hakim, zabıt katibi ve hazır bulunan ilgililerce imza edilip okunaklı şekilde mahkeme mührü basılmak suretiyle durum tesbit edilir. Vasiyetnamenin kağıdında elverişli yer yoksa altına birkağıt yapıştırılır ve bu işlem yapıştırılan kağıtta yapılır. Kağıtların yapıştırılma yeri, yeteri kadar, okunaklı mahkeme mührü ve hakimin imzası ile tesbit edilir. Açılan vasiyetname, hakim tarafından emin bir yerde saklanır. Vasiyetname örneğinin tebliği
Mirascılık belgesi
Şifahi vasiyet
İKİNCİ BÖLÜM Mirasın reddi I Reddin şekli
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Defter tutma I Defter tutma isteği
II Defterin muhteviyatı
Madde 42– Mirası reddetmek hakkını haiz olan mirascılardan biri, mirası red için belirli olan sürenin dolmasından itibaren bir ay içinde defter tutma isteğinde bulunduğu takdirde, sulh hakimi tarafından ölenin menkul ve gayrimenkul mallarının durumunu ve müfredatını ve alacak ve borçlarının miktarını gösterir bir defter yapılır. Deftere, bütün menkul mallar sıra numarası altında, cinsi, nev'i, adedi ve tesbit edilen kıymeti gösterilmek ve her malın nerede bulunduğu belirtilmek suretiyle kaydı yapılır. Koleksiyon halindeki eşya bir kalemde ve aynı numara altında gösterilir. Aynı nev'iden veya birbirine benzer eşya mümkün olduğu takdirde birlikte tasnif olunur. Gayrimenkul mallar ile bu malları kayıtlıyan ayni haklar varsa tapu kayıtlarıyla beraber yazılır. Gayrimenkuller, adi veya hasılat kirası suretiyle kiraya veya işletmeye verilmiş ise, kiracıların hüviyet ve ikametgahları ve sözleşmenin süresi ve kira karşılığının miktarı gösterilir. Birmal, üçüncü şahsın elinde bulunup da istihkak iddiası ileri sürülmüşse, bunların isimleri ve iddianın ilişkin bulunduğu malın sıra numarası ve belge ibraz edilmiş ise mahiyeti, tarihi ve numarası gösterilir. Saklanması masraflı veya bozulması muhtemel olan mallar açık artırma yoluyla veya hakimin gerekçeli kararına istinaden pazarlıkla sattırılır. Ölenin ticaret, sanat veya ziraatının devamına lüzum görülürse, hakim, bu işleri yapmak üzere bir kayyım tayin eder. III İlan yolu ile tebligat İlanın muhteviyatı ve yeri
İlanın şekli
IV Belgelerin saklanması
V Kaydın sona ermesi ve defterin işlenmesi
VI Defter tutma sırasındaki idari tasarruflar
VII Dosya açma ve katibin görevlendirilmesi
VIII Defter tutma masrafları
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Resmi tasfiye I Resmi tasfiye isteği
II Resmi tasfiyeyi yapacak olanlar
III Tasfiye memurunun görev ve yetkileri
IV Malların paraya çevrilmesi Genel olarak
Menkullerin paraya çevrilmesi
Gayrimenkullerin paraya çevrilmesi
Madde 55– Gayrimenkullerin İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre açık artırma ile paraya çevrilmesi esastır. Bütün mirasçılar pazarlıkla satış veya ihtiyari artırma ile paraya çevirme usulünde birleşirlerse, durum, tasfiye memuru tarafından sulh hakimine bildirilir. Ancak, sulh hakimi, bu takdirde terekenin borcunu tamamen kapanacağına kanaat getirmez ve gayrimenkulün açık artırma ile satılması halinde daha fazla edeceği kanaatına varırsa açık artırma usulünü tercih eder. Terekenin borcunun tamamen ödenebilecek duruma geldiğine sulh hakimince kanaat getirilmesi ve mirasçıların tamamının talip ve muvafakatı halinde, hakim, yalnız mirasçılar arasında artırmaya karar verir. Bu halde ihtiyari artırmausulü uygulanır. İhtiyari artırma sonucunda gayrimenkul kendisine ihale edilen kimse ihale bedelini en geç on gün içinde ödemeye mecburdur. Bu süre sulh hakimi tarafından uzatılamaz. Kendisine ihale yapılan kimse, süresi içinde ihale bedelini ödemezse, ikinci bir artırma yapılır. İki ihale bedeli arasındaki farkı ilk ihale yapılan kimse öder. İkinci ihalenin de neticesiz kalması halinde, sulh hakimi, gayrimenkulün açık artırma ile satılmasına karar verir. İhtiyari artırma sonucunda gayrimenkul kendisine ihale edilen kimse bedeli tamamen ödeyince, sulh hakiminin artırmaya memur ettiği şahıs tarafından tapusicil muhafızlığına yazılacak tezkere hakimlikçe tasdik edilir ve tapuya tesciliçin evrakı müsbite olarak sicil muhafızlığına gönderilir. Bu tezkere, tapu siciline tescilin hukuki sebebini teşkil eden satış akdinin belgesi olur ve aynı zamanda Medeni Kanunun 924 üncü maddesine göre tescil isteği yerine geçer. V Resmi tasfiyenin sona ermesi Defter düzenlenmesi
Tasfiye sonunda tereke
VI İflas usulü ile tasfiye
VII Tasfiye memurunun ücreti
BEŞİNCİ BÖLÜM Terekenin paylaştırılmasından önce yapılacak işlem I Miras şirketine mümessil tayini isteği
II Defter düzenlenmesi ve malların teslimi
III Deftere itiraz
IV Mümessilin hesap vermesi
ALTINCI BÖLÜM Paylaştırma I Paylaştırma davası
II Payların teşkili
III Malların satılması
IV Aile için yapılan fedakarlığa karşı tazminat isteği
BEŞİNCİ KISIM Çeşitli hükümler I Yönetmelikle düzenlenecek hususlar
II Yürürlükten kaldırılan hükümler
III Yürürlük tarihi
IV Yürütme